Şehriban Tekçe editör


18 Mart: Destanın Adıdır Çanakkale

Tarih, bazı zaferleri yalnızca kazananlarıyla değil, ruhuyla da yazar.


Tarih, bazı zaferleri yalnızca kazananlarıyla değil, ruhuyla da yazar. Çanakkale, işte böyle bir zaferdir. O, yalnızca bir savaş değil, bir milletin diriliş destanıdır. 18 Mart 1915’te, toprağa düşen her can, vatan toprağının harcı oldu. Çanakkale’yi geçilmez kılan, çelik ve barut değil, iman ve vatan sevgisiydi.

Bu destanın kahramanları, yaşlarını bile doldurmadan cepheye koşan çocuklar, “Ana, ben gidip dönemeyebilirim” diyerek vedalaşan yiğitlerdi. Kimi oğlunu, kimi eşini, kimi kardeşini gönderdi cepheye. Ama bilirlerdi ki Çanakkale düşerse, vatan düşerdi. O yüzden geri dönmeyi düşünmediler.

Düşmanın zırhlı gemileri, devasa topları vardı ama bizim de Seyit Onbaşı’mız, Yahya Çavuş’umuz, Koca Mehmet’imiz vardı. Öyle bir iman vardı ki yüreklerinde, mermiler vız gelip geçti. Biri düşse, diğeri onun bayrağını aldı. Biri şehit olsa, diğeri onun hayalini yaşattı.

Bugün bizler, üzerinde huzurla yürüdüğümüz bu toprakların her karışında o aziz şehitlerin kanının olduğunu bilerek yaşamalıyız. Çanakkale, yalnızca bir savaşın adı değil, bağımsızlığın, fedakârlığın ve kardeşliğin simgesidir. Bu ruhu yaşatmak, onların bize bıraktığı en büyük emanetidir.

Çanakkale'yi unutmak, kendimizi unutmak demektir. O yüzden biz, her 18 Mart’ta bu destanı anmakla kalmayacağız, onu nesilden nesile aktaracağız. Çünkü Çanakkale, geçilmez olduğunu kanıtlayanların değil, vatan uğruna can verenlerin adıdır.

Şehriyar