GAMZE AKTÜRK İLE ÇOCUK EDEBİYATINI KONUŞTUK
Söyleşi: Yiğit AHİ
Annemin Sır Dolu Çekmecesi oldukça ilgi çekici bir kitap ismi. Kitabın ismi, kapak resminin gizemi, arka kapakta verilen bilgiler beni oku diyor. Bu kitabı yazmaya nasıl karar verdiniz? Esin kaynağınız ne oldu?
Annemin Sır Dolu Çekmecesi aslında yaşanmış bir anın kurgusu. 15 yaşında evde bir kutu keşfettim ve içinde babama ait lise defterlerini buldum. Yazdığı şiirleri kompozisyonları okudum ve çok etkilendim. O güne kadar babamın bu denli güzel yazdığından haberim dahi yoktu. Akabinde Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandığını ve imkansızlıklar yüzünden okuyamadığını duyduğumda yazma yeteneğimin aslında baba mirası olduğunu anladım. İlerleyen zamanda evlendikten sonra eşimin de benim gibi anılara değer vermesi beni çok mutlu etti ve bu doğrultuda bizi mutlu edecek bazı anıları saklamaya başladık. Yıllar gecti anılarımız çoğaldı. Çocuklarımız olduktan sonra da bu ritüeli devam ettirdik. Ara ara bu anı çekmecesini boşaltıp maziye dokunmak anıları yad etmek bizim için klasikleşen muazzam bir aktivite oldu. Kitabımın ana temasını bu çekmece ile oluşturdum ve geçmişimize ait unutulmaya yüz tutan sokak oyunlarını dantel çevirmeli telefon gırgır gibi simgesel objeleri tatlı bir kurgu ile çocuklarımıza yazılı miras olarak bırakmayı hedefledim.
Çocuk edebiyatına yönelmeniz nasıl oldu?
Çok küçük yaşlardan itibaren yazmama karşın kısa vadede kitap çıkarmayı ve yazdıklarımı gün yüzüne çıkarmayı hiç düşünmedim. En büyük hayalim emekli olduktan sonra kitap çıkarmak ve geliri ile kız çocuklarını okutmaktı. Geçen yıl yaşadığımız deprem sonrası @deneyen_cocuk sayfası üzerinden pdf gelirlerimi deprem bölgesine yönlendirmeye başladım. Akabinde bu beni tatmin etmedi. Zor zamanlardan geçen ve hafızalardan silinmeyecek görüntülere şahit olan çocuklarımızın geleceğe daha güvenle bakabilmesi adına Korkularına şans ver adlı kitabımı çıkardım ve tüm kitap gelirini doğudaki miniklerimize yine kitap olarak yönlendirdim. Tabii bu da yeterli gelmedi. Bir şeyler yapmalıydım. Kitabıma deneyler etkinlikler kapatarak bir program oluşturdum ve imkanı olan çocuklarımızla online olarak buluşmaya onların yüreklerine dokunmaya başladım. Bir senede kendi imkanlarımla Hatay Malatya Şanlıurfa Diyarbakır Gaziantep gibi bir çok ilde 15 okul tamamladım. Yazma serüvenimde böylelikle başlamış oldu.
Hangi vakitler, sevinçliyken mi üzüntülüyken mi yazarsınız?
Duygularımızın her biri bizi biz yapan mihenk taşlarımızdır. Üzüntü sevinç heyecan öfke endişe her biri bizi bambaşka diyarlara alır götürür. O yüzden üzüntülüyken de sevinçliyken de yazarım. Hayatımız da böyle değil midir? İnişli çıkışlı. Hikayelerimin her tadı derinlemesine almasını isterim.
Sizce önyargılı olup bir söylentiye körü körüne inanmak doğru mu yanlış mıdır?
Önyargılar insanı yanlışa sürükler. Sırf görseli kötü diye hiç tadına bakılmamış bir yemek, kapağı kötü diye okunmamış hiç şans verilmemiş bir kitap gibi.. Hiçbir zaman körü körüne inanmam konuyu ya da kişiyi anlamaya çalışırım.
Kitap uyarlamalarının sinemaya aktarılması hususundaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Annemin Sır Dolu Çekmecesi’ni beyaz perdede görmek ister misiniz?
Kesinlikle. Ve ilerleyen zamanlarda da bu yönde gerekli yerlere başvuru sağlayacağım. Lakin kitabıma şans verilirse kültürel miras niteliğinde çocukların hatta büyüklerin keyifle izleyeceği bir film olacağına da hiç şüphem yok.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Değerli vaktinizi bana ayırdığınız için teşekkür ediyorum. Son olarak çocuklarımıza okumaktan asla vazgeçmeyin, hepinizin yanında çantasında yatağının baş ucunda kitabı olsun demek istiyorum. Çünkü her kitap sizi bambaşka maceralara sürükler hayal gücünüzü zenginleştirir. Paranın satın alamayacağı tek şey de hayal gücü ve sevgidir.
Sevgiler.
Söyleşimizin sonuna geldik Gamze Hanım. Bu güzel söyleşi için size teşekkür ediyor ve Annemin Sır Dolu Çekmecesi’nin yolunun açık olmasını diliyorum.
