Kadınların temel hak ve özgürlükler mücadelesinin tarihi, bir insan hakları mücadelesi tarihidir. ‘Kadın hakları savunusu’ olarak ortaya çıkan bu mücadele, sonraki yüzyıllarda cinsiyete dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılması mücadelesine dönüşmüştür. 8 Mart; 1857 yılında, ‘’Eşit İşe Eşit Ücret” “Sendikalaşma ve Oy Hakkı” için kadınlar tarafından başlatılan ve canları pahasına verilen mücadelenin yıl dönümü olarak, kadın sorunlarının duyurulduğu bir gün haline gelmiştir.
Bu kapsamda Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etmiştir. Uluslararası insan hakları sözleşmelerinin tamamı, cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasaklamaktır. Ülkemizde 8 Mart’la ilgili ilk toplantı 1921 yılında Ankara’da yapılmıştır. Cumhuriyetin kuruluşunu izleyen ilk 10 yılda kadınlar Atatürk devrimleriyle başta eğitim, aile ve siyasette eşit haklara sahip olmuştur. Türk kadını Bağımsızlık Savaşında verdiği büyük mücadeleyle eşit yurttaş konumuna gelmeyi hak etmiştir.
Türk kadını, cumhuriyetin ışığında özgürleşmiş ve haklarını canla başla mücadele ederek almıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi;” Türk kadınına bu hakkın bir lütuf olarak verildiği kanaatinde değiliz. Kimse bu kanaatte olamaz. Bir memlekette ki, yurdun her tarafı istilaya uğradığı zaman, kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz omuza çalışırlar, memleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tarlanın kara toprağından yiyecek çıkarmaya çalışırlar, elbette onların yurdun her köşesinde ve her tabakasında söz söylemeye hakları vardır…”
Ancak, günümüzde yasalarda kadınlara eşit haklar tanınmış olmasına rağmen kadınlara karşı ailede, eğitimde, istihdamda, siyasette ayrımcılık devam etmekte, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, çocuk gelinler sorunu varlığını korumaktadır. Kadına yönelik ayrımcılık ve bunun uzantısı şiddet, bir insan hakları ihlalidir, sistematiktir.
Mücadelesi de ancak sistemli ve etkin bir yöntem ve çaba ile gerçekleşebilir. Kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetin önlenmesi için verdiğimiz mücadeleye kararlılıkla devam devam edeceğimizi bir kez daha tekrarlıyoruz. Bu konudaki toplumsal farkındalığın her geçen gün arttığı görmek de bize umut veriyor. Türk kadını, İlbilge Hatun ve Hayme Ana gibi bir milleti devlet yapandır. Dünyaya umut eken ve onu yeşerten bilgeliği ve zarafetiyle güçlü bir kahramandır. Türk kadınları olarak; bizleri özgürleştiren Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Atatürk’ü, milli mücadelemizin kahraman kadınlarını, Anadolu’yu emeği ve vatan sevgisi ile bize yurt yapan tüm kadınlarımızı saygı ve minnetle anıyor, kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz.
AV. NESRİN ÇELİKBİLEK
MHP AFYONKARAHİSAR KADIN AİLE VE ENGELLİ POLİTAKALARI KOMİSYONUNDAN SORUMLU
İL BAŞKAN YARDIMCISI
10438,3%0,15
36,59% 0,03
39,92% -0,06
3430,15% -0,01
5564,61% 0,00